Türk Ticaret Kanunu 8. kez değişiyor
13 Ocak 2011 tarihinde kabul edilen ve 1 Temmuz 2012 tarihinde yürürlüğe giren 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun (TTK) yerini aldığı 6762 sayılı eski Ticaret Kanunu 29 Haziran 1956 tarihinde kabul edilmiş ve yeni TTK yürürlüğe girene kadar yarım asrı aşkın bir süre yürürlükte kalmıştı. Bu yarım asırlık süre zarfında eski Ticaret Kanunu’nda 25 defa değişikliğe gidildi. Eski kanunun ilk on yılında sadece bir defa değişikliğe gidilmişti ve yapılan değişiklikler genelde tek bir maddeyle sınırlı kalmaktaydı. Oysa, yeni TTK’nın yürürlüğe girmesinin üzerinden daha dört yıl dahi geçmemiş iken, ikisi kanun yürürlüğe girmeden, diğerleri ise yürürlüğe girdikten sonra olmak üzere, muhtelif tarihlerde kabul edilen yasalarla yedi defa değişikliğe gidilmiştir. Hatta, TTK yürürlüğe girmeden kabul edilen 6335 sayılı Kanun ile TTK’nın 13 Ocak 2011 tarihinde kabul edilen onlarca hükmü değiştirilmiş, bazıları da henüz uygulama fırsatı dahi bulamadan yürürlükten kaldırılmıştır.
Geldiğimiz noktada, Gümrük ve Ticaret Bakanlığı tarafından hazırlanan Türk Ticaret Kanunu ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı Taslağı ile TTK’da sekizinci kez değişikliğe gidilmesinin öngörüldüğünü görmekteyiz. Anılan taslak ile TTK’da yapılması öngörülen değişiklikler aşağıda açıklamaya çalışılmakta.
1) Pay defteri ile genel kurul toplantı ve müzakere defteri elektronik ortamda tutulacak
Halihazırda anonim, limited ve paylı komandit şirketlerin tamamı fiziki ortamda pay defteri ile genel kurul toplantı ve müzakere defteri; kollektif ve komandit şirketler ise genel kurul toplantı ve müzakere defteri tutmaktadırlar. Taslağa göre, Gümrük ve Ticaret Bakanlığı, pay defterinin ve genel kurul toplantı ve müzakere defterinin elektronik ortamda tutulmasını zorunlu kılabilecektir. Bir diğer deyişle, Taslağın aynen yasalaşması halinde, pay defteri ile genel kurul toplantı ve müzakere defterinin elektronik ortamda tutulmasını zorunlu hale gelecektir.
2) Anonim ve limited şirketlerin olağan genel kurul toplantı süreleri mayıs ayının sonuna kadar uzatılacak, genel kurulu toplantıya çağırmayan yöneticilere para cezası verilecek
Taslak ile anonim ve limited şirketlerde olağan genel kurul toplantılarının faaliyet döneminin ilk beş ayı içerisinde yapılabilmesine imkan tanınmaktadır. Böylece, faaliyet dönemi takvim yılı olan sermaye şirketlerinde olağan genel kurul toplantısı mayıs ayı sonuna kadar yapılabilecektir. Olağan genel kurul toplantılarının faaliyet dönemini izleyen beşinci ayın sonuna kadar yapılması öngörüldüğünden, denetçinin seçimine ilişkin süre de yeniden düzenlenerek faaliyet döneminin beşinci ayı sonuna çekilmektedir. Kanımızca, söz konusu şirketlerde, genel kurul toplantılarının kurumlar vergisi beyan dönemi olan Nisan ayından sonra yapılması tercih edildiğinden, anılan sürenin haziran ayı sonuna kadar uzatılmasının daha uygun olacağı düşünülmektedir.
Diğer yandan, olağan genel kurulu süresinde toplantıya çağırmayan anonim şirket yönetim kurulu üyeleri ile limited şirket müdürlerinin her biri hakkında 4 bin Türk Lirası idari para cezası uygulanması öngörülmektedir. Dolayısıyla, Taslağın aynen yasalaşması halinde, genel kurulu toplantıya çağırmayan yöneticilerin her birine 2016 yılı için 5 bin 209 TL idari para cezası uygulanacaktır.
3) Üzerinde irtifak hakkı ve ipotek bulunan taşınmazlar şirkete sermaye olarak konulabilecek
Taslak ile şirket ortağı veya üçüncü kişiye ait olup da çoğunlukla şirketin acil nakde ihtiyacı olduğu durumlarda kredi kullanabilmesi adına üzerinde ipotek tesis edilen taşınmazların, şirket sermayesinin korunması ilkesine halel getirmeden ipotek alacaklısının muvafakatıyla şirkete ayni sermaye olarak konulabilmesine imkân tanınmaktadır. Ayrıca, taşınmaz üzerinde tesis edilen irtifak nedeniyle taşınmazda meydana gelen değer farklılıklarının bilirkişi raporunda belirtilmesi ve üzerinde benzer irtifak hakkı tesis edilen taşınmazların biçilen değer doğrultusunda şirkete ayni sermaye konulmasına imkan tanınarak, uygulamada şirketlerin mağdur olmalarının önüne geçilmesi hedeflenmektedir.
4) Şirketler topluluğundan bahsedebilmek için en az üç şirket gerekecek
TTK’da, şirketler topluluğundaki hakim ve bağlı şirketlere ilişkin esaslar hükme bağlandığı halde, şirketler topluluğunun asgari kaç şirketten oluşacağı hususunda bir netlik bulunmamaktadır. Taslakta yapılması öngörülen değişiklik ile şirketler topluluğu oluşabilmesi için bağlı veya hakim konumda olmasına bakılmaksızın asgari üç şirketin varlığı aranacaktır.
5) Anonim şirketlerde yönetim kurulu imzaya yetkili her personeli atama ve görevden alma yükümlülüğünden kurtulacak
Anonim şirketlerde imzaya yetkili her personel için atama ve görevden alma yetkisinin yönetim kurulunda olmasının, anonim şirketlerde işleyişi yavaşlatacağı değerlendirildiğinden, Taslakta yer alan düzenleme uyarınca, atamalarda yönetim kurulunun yetkisi şirketin üst düzeyde yönetimini gerçekleştirmek üzere atanan müdürler, aynı işleve sahip kişiler ile imza yetkisine haiz bulunanlarla sınırlandırılmaktadır.
6) Önceki sermayenin %5’inin ödenmemiş olması sermaye artırımına engel oluşturmayacaktır
TTK’nın anonim şirketlerde sermaye artımına ilişkin ortak hükümleri düzenleyen hükmünde “İç kaynaklardan yapılan artırım hariç, payların nakdi bedelleri tamamen ödenmediği sürece sermaye artırılamaz. Sermayeye oranla önemli sayılmayan tutarların ödenmemiş olması sermaye artırımını engellemez.” denilmiştir. Ancak, anılan hükümde “sermayeye oranla önemli sayılmayan tutarın” ne olduğu ve nasıl belirleneceği belirtilmemiştir.
Bu nedenle, Taslakta “Sermayeye oranla önemli sayılmayan tutarların ödenmemiş olması sermaye artırımını engellemez.” cümlesinin “Sermayenin yüzde beşinden azının ödenmemiş olması sermaye artırımını engellemez.” şeklinde değiştirilmesi öngörülmektedir. Böylece, sermaye artırımı gibi uygulamada sıklıkla başvurulan bir konuda yaşanan belirsizlik giderilmektedir.
7) Sermaye artırımına giderken fon miktarının üzerinde artırım taahhüdünde bulunulabilecek
Taslakta öngörülen bir diğer değişiklikle, taahhüt yoluyla yapılacak sermaye artırımlarında; bilançoda sermayeye eklenmesine mevzuatın izin verdiği fonların bulunması hâlinde, sermaye taahhüt edilmesi yoluyla sermaye artırımı yapılması durumunda, fon miktarı veya bu miktardan daha fazla sermaye artırımı yapılacaksa fonun tamamının eş zamanlı olarak sermayeye dönüştürülmesi zorunlu kılınarak, fon miktarından daha fazla miktarda taahhüt yoluyla sermaye artırımı yapılabilmesi mümkün kılınmakta; sermaye artırımının yapıldığı genel kurulda, şirkette oy hakkına haiz bütün pay sahiplerinin oy birliği ile karar alınması kaydıyla bu kurallara tabi olunmaksızın da taahhüt yoluyla sermaye artırımı yapılabileceği düzenlenmektedir.
8) Anonim şirketlerde senede bağlanmamış payların devri noter huzurunda yapılacaktır
Taslakta öngörülen değişiklik ile, anonim şirketlerdeki senede bağlanmamış payların, bir diğer deyişle, çıplak payların devri veya devir borcunu doğuran işlemleri, limited şirketlerde olduğu üzere noter huzurunda yapılacaktır.
9) Limited şirketlerde sözleşme değişikliği yeter sayıları değişecek
TTK’da limited şirketin sözleşme değişiklikleri için gerekli yeter sayılar tutarsız bir şekilde düzenlenmiştir. Taslak ile, TTK’nın 621’inci maddesinin birinci fıkrasının birinci cümlesinin “Aşağıdaki genel kurul kararları, şirketteki toplam oyların en az üçte ikisinin ve oy hakkı bulunan esas sermayenin salt çoğunluğunun bir arada bulunması hâlinde alınabilir:” şeklinde değiştirilmesi öngörülmüştür. Kanımızca, öngörülen değişiklik, mevcut hükümden daha karmaşıktır ve anlaşılması zordur. Değişiklik metninden karar ile toplantı yet ersayısını ayırt etmek neredeyse imkansızdır. Bu nedenle, anılan cümlenin “Aşağıdaki genel kurul kararları, şirketteki toplam oyların en az üçte ikisinin bulunması hâlinde alınabilir:” şeklinde düzenlemesinin daha uygun olacağı düşünülmektedir.
10) Anonim şirketlerde kitlesel temsil kaldırılmakta
Anonim şirkette pay sahiplerinin kitlesel temsili ve kitlesel temsilci türleri TTK’da organın temsilcisi, bağımsız temsilci, kurumsal temsilci ve tevdi eden temsilcisi olarak yer almıştır. Ancak, anılan temsil türünün asıl fayda sağlayacağı halka açık anonim ortaklıklar bakımından anılan hükmün uygulanması yolu Sermaye Piyasası Kanunu ile kapatıldığından, kitlesel temsil Kanundan çıkarılmaktadır.
11) Kolaylaştırılmış bölünme mümkün olabilecek
Bölünme işleminde, devralan sermaye şirketlerinin, bölünen sermaye şirketin bütün paylarına sahip olması durumunda bölünme sözleşmesinin bölünen şirketin genel kuruluna sunulmadan bölünme işleminin kolaylaştırılmış usulde gerçekleştirilebilmesi imkânı getirilmektedir. Böylece, önceden şirketlerin kolaylaştırılmış şekilde birleşmesine izin verilmekte iken, bu seferde kolaylaştırılmış şekilde bölünmelerine imkan tanınmaktadır. Diğer yandan, bölünmede, devrolunan şirketin ortakları devralan şirketin ortağı olacağına dair sonuç, devralan şirketin kendi adına fakat bu şirket hesabına hareket eden kişinin elinde bulunan paylar ile devrolunan şirketin kendi adına fakat bu şirket hesabına hareket eden kişinin elinde bulunan paylar için doğmayacaktır. Taslakta, birleşmeye dair bir değişikliğe de yer verilmektedir. Kooperatifl erde, birleşme sözleşmesi, verilen oyların üçte ikisinin çoğunluğuyla değil kayıtlı tüm ortakların üçte ikisinin kararıyla onaylanacaktır.
12) Her iki tarafı da büyük işletme olan mal ve hizmet tedariki sözleşmeleri 60 günlük süreye tabi olmayacak
TTK’nın 1530’uncu maddesinin beşinci fıkrası uyarınca, ticari işletmeler arasında mal ve hizmet tedariki amacıyla yapılan sözleşmede öngörülen ödeme süresi, alacaklının küçük yahut orta ölçekli işletme (KOBİ) veya tarımsal ya da hayvansal üretici olduğu veya borçlunun büyük ölçekli işletme sıfatını taşıdığı hâllerde, altmış günü aşamaz. Taslakta öngörülen değişiklikle, en az bir tarafı büyük ölçekli işletme olan tüm sözleşmelerde değil, bir tarafı KOBİ veya tarımsal ya da hayvansal üretici, bir tarafı büyük ölçekli işletme olan sözleşmelerde ödeme süresinin altmış günü aşamayacağı düzenlenerek, her iki tarafı da büyük ölçekli işletme olan sözleşmeler istisna dışında tutulmaktadır. Taslakta öngörülen değişiklikler öz itibariyle bu şekilde olmakla birlikte, taslağın tasarı haline gelip Türkiye Büyük Millet Meclisi’ne sevk edilmesinden sonra, gerek komisyon çalışmalarında gerekse genel kurul görüşmelerinde kısmi de olsa bazı değişikliklere uğraması mümkündür.